Treasure Island - Define Adası 🏴☠️ ⛵️ 🏝 | Ada Temalı 1 Kitap 1 Film #Ocak 2024
Herkese selamlar. 🙋♀️
Nasılsınız umarım iyisinizdir. Ben de iyiyim. Ne zamandır aklımda olan bir yazıyı kaleme almak için geldim yine. Bu yılla ilgili bir plan yapmasam da aklıma bir fikir geldi. Başlıktan da anlaşılacağı üzere, her ay "Ada" temalı bir kitap okuyup film/dizi izleyeceğim. Bunu bir yıl boyunca sürdürmek niyetindeyim. Güzel bir etkinlik olacağını düşünüyorum. Belki bana katılmak isteyen arkadaşlarım olur. Kendinize uygun konuyu seçmekte özgürsünüz. 📖
Ben özellikle ıssız adalı kitaplara bayılıyorum. Bundan önce birçoğunu okumuş olsam da en beğendiklerime tekrar yer veririm gibi geliyor.
'Peki içinde ada olan bu kadar çok kitabı bulabilecek miyim?' diye sordum kendi kendime. Kütüphânemde mevcut olan eserlerden aklıma gelenleri boş bir vaktimde yazmaya başladım. Şimdilik 12'yi geçti bile. Sonradan gördüklerim olursa da listeyi biraz değiştirebilirim ama 2024'ün teması ADA olacak benim için. 🏝
Bu ay okuyup kenara koyduğum ilk kitap Define Adası oldu. İş Kültür'den çıkan, Robert Louis Stevenson imzalı kitabı, ta yıllar önce kendime hediye olarak almıştım. Yanılmıyorsam 2018 tarihindeydi ve burada da paylaştığımı hatırlıyorum. O gün aldıklarımı burada tanıtmıştım ama çoğunu okumadım sanırım. Henüz diyelim biz yine de. 🫠
Şimdi kendime kocaman bir kupa kahve yaptım. Mutfaktayken dilime Gülşen'in bir şarkısı takıldı. Ne zamandır dinlemiyordum nereden geldi aklıma bilmiyorum ama fena da olmadı. Eski şarkılarının ağırlıkta olduğu bir mix çalıyor şu an. Karanlığı bölen loş sarı ışığı da açtık mı tamamdır. Umarım bu güzel ortamda aklımdakilerin hepsini anlatabilirim.. 🎶🎶
Stevenson'ın ilk kez 1881 yılında bir dergide tefrika olarak yayımladığı kitap, bugüne dek gerek atmosferi ve karakterleriyle, gerek anlattığı heyecanlı define avıyla her yaştan okuru cezbetmiştir. Popüler korsan imgesinin biçimlenmesinde de Define Adası'nın rolü büyüktür.
(Arka Kapak)
Öncelikle spoiler verip tüm hikâyeyi anlatmak niyetinde değilim. İlginizi çekip size kendisini okutturabilmesi için birkaç detaydan bahsedeceğim o kadar.
Jim Hawkins isimli bir çocuk, babasının ölümünden sonra annesiyle aile işine devam eder. Bir han işletmektedirler. Gemicilerin uğrak yeridir, içki içip karınlarını doyurdukları ve sığınıp uyuyacakları bir limandır orası. Jim, bizlere bu hikâyeyi anlatan kişidir de aynı zamanda.
Günlerden bir gün, elinde eskimiş bir tahta sandıkla, kaba saba konuşan yaşlı bir adam çıkagelir. Bolca rom, pastırma ve uyumak için bir yatak ister. Jim ile eski günlerden konuşur, gemicilere dair korkutucu öyküler anlatır, hazineler, defineler ve korsanlardan da bahseder.
Korktuğu kimseler vardır ve kör bir adam veya tek bacaklı biri kendisini sorarsa haber vermesini ister ondan. Karşılığını ödeyecektir.
Fakat işler onun istediği gibi gitmez. Düşman bellediği adamlar aniden çıkagelir. Sarhoş, hasta ve yaşlı olduğu için onlara fazla direnemez. Hanın içine sığınmış olsalar da kapıyı kırıp girmeleri fazla zaman almayacaktır. Bu kadar heyecana dayanamayan Kaptan Billy Bones ölür. Kendilerine olan borçlarını tahsil etmek isteyen anne-oğul, kaptanın sandığını açar ve bir kese altından sadece gerektiği kadarını alır.
Aynı anda büyük bir gürültüyle hanın kapısı kırılır. Vakit kaybetmeden kaçmaları gerekir. O sırada çocuğun gözüne bir şey takılır. Bu bir haritadır. Değerini ve önemini bilmese de içinden bir ses, kötü adamların bunun peşinde olduğunu söyler. Bir çırpıda alarak evden uzaklaşmaya çalışırlar.
Yakın dostları olan Dr. Livesey -aynı zamanda yargıçtır- korsanları takip etmiştir birkaç adamıyla birlikte. O karışıklıkta kör korsan Blind Pew ölür ve adamları da kaçar. Başlarından geçen her şeyi doktora anlatır anne-oğul.
Haritaya yakından bakınca bunun, Kaptan Flint'in efsanevi hazinesine ait olduğunu anlarlar. Definenin, kimsenin yaşamadığı İskelet Adası'nda olduğu tespit edilince yola çıkmak için hazırlıklara başlanır.
Şövalye Trelawney, Dr. Livesey ve güvendikleri birkaç adam şimdiden hazırdır. Kaptan Smollett ve gemiyi bulmaları iki haftayı bulur. Aşçı olarak da John Silver seçilmiştir. Jim de katılacaktır bu yolculuğa tabii ki.
Yetişkin dostlarıyla birlikte çıktığı deniz seferinde önemli bir rol oynayan Jim Hawkins'in bu, rüştünü ispat etme hikâyesidir. Bu seferde nice ihanete, saldırılara ve kanlı çarpışmalara şahit olacaktır. Küçücük yüreği bu kadar olay karşısında nasıl bir tepki verecektir, ancak okuyunca anlayabiliriz.
Romandaki aşçı Silver, güçlü bir karakterdir. Ahlaki tavırlarının değişkenlik göstermesinin altı kalınca çizilmiştir.
1881 yılında, günümüzden yıllar yıllar önce böyle bir eserin yazılması, okunması heyecan verici. O dönemde okusaydım muhakkak daha başka düşünürdüm. Türünün ilk örneklerinden biri olduğu için daha heyecan verici bulurdum hiç kuşkusuz. Fakat bu gibi olaylara çok maruz kalınca normalleşiyor gözünüzde.
Sürükleyici bir hikâyeydi. Özellikle define aramaya gidiliyorsa, ekipteki birileri muhakkak açgözlülük yapacak ve arkadaşlarına ihanet edecektir. Bu değişmez bir kuraldır adeta.
İnsanoğu aslında hiç değişmedi, sadece değiştiğini sandı. Aynı küçük hesaplar, tamahkarlık, kıskançlık, hasetlik ve çıkarcılık devam ediyor. Kendilerini ahlaklı gören ve iyi bir karakteri olduğunu düşünenler bile bu tuzaklara düşebilmekte. Umarım kendi kendinin farkında olur herkes.
Hispaniola gemisinin sakinleri ve mürettebatının bu zorlu yolculuğu nasıl geçecek, defineyi bulup sağ salim dönebilecekler mi diye merak ediyorsanız eğer, kitabı okumalısınız. ⛵️
Size iyi bir haberim var. Eğer 269 sayfalık bu kitabı okuma imkanınız yoksa o zaman 1990 yılında çekilen bu filmden bahsedebilirim. Kitaptaki olayları aynı şekilde yansıtmışlar, herhangi bir farklılık gözüme çarpmadı. Aslına sadık kalmışlar yani. Böylesini bulmak zordur.
Aa şimdi hatırladım, bir sahne eksik kalmıştı: Gece vakti kulübedeki arkadaşlarının yanına dönen Jim, kapıda gözcü bulunmamasına şaşırır. Karanlıkta içeri süzülür ve herkesin uyuduğunu görünce şaşkınlığı artar çünkü düşmanları da bu şekilde gelebilirdi. Tam o sırada acı ve tiz bir ses yükselir: "İspanyol gümüş paraları! İspanyol gümüş paraları! İspanyol gümüş paraları!" diye.
Silver'ın yeşil papağanından başkası değildir bu ve herkesi uyandırır. 🦜
Bu sahne, okurken beni güldürmüştü ama filmde geçmiyordu. Büyük eksiklikti bence.
Sonradan bir yorumda okuduğuma göre papağan, Silver karakterini canlandıran Charlton Heston'ın kulağını kemirme eğiliminde olduğu için fazla dahil edememişler filme. 🤭
Oyuncular tam hayalimdeki gibi seçilmişti. Jim Hawkins'i oynayan önemliydi ve bu görevi hakkıyla yerine getirecek birine verilmişti. Kim mi? Christian Bale. Genç oyuncunun o hâllerini görmek için bile seyredilir.
John Silver'ı başarıyla canlandıran Charlton Heston, yıllar önce severek izlediğim Ben-Hur filminin başrol oyuncusuydu. Onu yeniden seyretmek hoşuma gitti.
Ayrıca yönetmen ve senarist olan Fraser Clarke Heston da meğerse Charlton Heston'ın gerçek hayattaki oğluymuş. 🙆♀️
Kısa bir araştırmayla birçok şeyi öğrenmiş oldum. :)
Kitabı 9 ocakta okumuştum, filmi de ayın son gününde yani birkaç saat önce izledim. Benim için böylesi daha iyi oldu, tüm sayfalar gözümün önünde hareket ediyordu adeta. O kadar canlıydı ki. İhtiyar Bones, Pew, Silver ve korsanlar sanki yüz yıl öncesindeki gerçek adamlardı. Ayrıca muhteşem deniz ve doğa görüntüleri vardı. Masmavi denizde yol alan ihtişamlı Hispaniola da öyle. Jim Hawkins'in başından geçen maceraları kendi gözünüzle görmek isterseniz hemen filmi açın ve izleyin.
Buraya kadar okuyan arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. 💐
Neden bilmiyorum filmi yapılan kitapların filmlerine hep bir ön yargım var. Zaten film izlemeyi sevmiyorken bir de böyle bir durum olunca daha da itiyor beni.
Bunun nedeni bence kafalarına göre eğip bükmeleri kitaptaki hikâyeyi. Aslını muhafaza eden yukarıda anlattığım gibi filmler benim çok hoşuma gidiyor. Gördüklerim hayal ettiğim şeylere ne kadar yakınsa o kadar iyi.
Film/dizi sevmiyorsan nadir de olsa izleyeceğin şeyin seni pişman etmemesi gerekiyor sanırım, vakit ayırdığına değmeli. Anlıyorum yukarıda ne demek istediğini..
Seni burada görmek her zaman güzel 🌸
Bir kitap ve bir film etkinliği kulağa hoş geliyor. Seni buradan takip etmeye çalışacağım. Ada denilince aklıma hemen Giuloi Galli’nın “ ISSIZ ADA KÖTÜLÜĞÜN BASAMAKLARI” kitabı geldi. Her ne kadar Yazarın, ilk kitabını daha çok sevsem de serisi olduğu için bozmamak için okumuştum. Issız adada geçen, ölümlerden bahsediyordu.
Bahsettiğin film ve diğer kitapları da gözden geçireceğim. Paylaşım için çok teşekkürler.
Beğenmene sevindim. 🤗
Hiç duymamıştım, yine not alıyorum, umarım bir gün denk gelir de okuma fırsatı bulurum. Teşekkür ediyorum hem önerin hem de sayfama uğradığın için 🌻
Yay! 🤗
Your content has been boosted with Ecency Points, by @sudefteri.
Use Ecency daily to boost your growth on platform!
thanks ecency & team 🌳
Bu kitabın filmini izlemedim ama madem temanız "Ada" o zaman size Zindan Adasını tavsiye ediyorum size ^^
Teşekkür ederim tavsiye için ama bu ünlü filmi yıllar önce zevkle izlemiştim 🙆♀️
Onu hatırlatan bir kitaba denk gelirsem tekrar izlerim ama 🤗
Sayfama uğradığınız için sevindim ayrıca 🌼
Kitabı okuma şansım olmamıştı ama filmi izlemiştim. Yapım yılına göre bence başarılı bir filmdi. Paylaşım için çok teşekkür ederim
Bu beni şaşırttı eski bir film olmasına rağmen izleyen birinin olması çok güzel. Kitabı da aynısı zaten. 🤗
Teşekkür ediyorum okuduğun için 🌸
Congratulations @sudefteri! You received a personal badge!
Participate in the next Power Up Day and try to power-up more HIVE to get a bigger Power-Bee.
May the Hive Power be with you!
You can view your badges on your board and compare yourself to others in the Ranking
Check out our last posts:
thank you so much @hivebuzz team 🎉🌸
Bravo, @sudefteri! Your participation in Hive Power Up Day is creating a hive of positive energy.