Sahte Ajan film analizi ve düşüncelerim. (Rogue Agent)

Herkese merhaba 🤗
Bugün nasılsınız? Ben biraz uykusuz hissediyorum. Ara sıra uyumakta çok zorlanıyorum. Bu da o günlerden birisiydi. Bugün ayrıca havalar çok güzel olduğu için çok daha mutluyum. En azından dün gece bir hırka ya da kalın kıyafetler giymeden sahilde uzun bir yürüyüş yaptım.

Bugün Rogue Agent isimli harika film hakkında konuşmak ve bu filmin konusunu anlatmak istiyorum. Ve bunu tam da şuanda bu filmi izlerken yapıyorum. Tam olarak emin değilim ama sanırım ilk defa bir filmi izlerken filmin analizini yazacağım. Bence böyle çok daha iyi. Belki de iki ya da üç günde bir film izleyip aynı zamanda filmin analizini de yazmalıyım. Ve tabii ki de film hakkındaki düşüncelerimi de yazmalıyım.

Rogue Agent adlı bu film aslında daha önce yaşanmış olaylardan esinlenerek yapılmış bir film. Ve şunu kesinlikle diyebilirim ki bu benim izlediğim güzel filmlerden birisi. Filmin adından da anlayacağınız gibi sahte bir ajan ile ilgili. Sahte ama haydut olarak bir sahte diyebilirim. Yani filmin baş karakteri Robert Freegard dediğimiz kişi aslında tam bir haydut ama normal haydutlardan farklı olarak insanları öldürmeyen onları süründüren bir haydut. Film aslında tam olarak bu açıdan çok güzel ve gerilimli bir film ve ben James Norton' ın rolünü gerçekten çok iyi yaptığını düşünüyorum. Hatta o kadar iyi ki bazen filmdeki bu karakterden nefret bile ettiğim oldu. Kötü bir karakteri bu kadar iyi ve soğukkanlı bir şekilde sadece Joker var diyebilirim.

Filmin gerçek olaylardan esinlenerek yapıldığını da söylediğime göre artık konusu hakkında konuşabiliriz. Robert Freegard denen bir adam İngiltere' de insanları kendisinin bir MI5 ajanı olduğunu söyleyerek kandırıyor ve onları korumak karşılığında para istiyor. Bunu yaparken aslında insanların hayatlarını mahvediyor. Ve birkaç ay değil bazı kişileri birkaç yıl boyunca bu şekilde kandırıp onların binlerce dolar parasını kendi rızalarıyla ellerinden alıyor. Bazılarına da zorla hırsızlık yaptırıyor.

Source.

Robert bunları yapmaya devam ederken bir gün Alice ile tanışıyor ve işler bambaşka bir boyut almaya başlıyor. Çünkü Alice deneyimli ve iyi bir avukat. Bu da Robert' ın başının belada olduğunu gösteriyor. Bu filmi güzelleştiren ve gerilimi arttıran kişi Alice çünkü ilk başta bunun bir aşk filmi olduğunu düşünürken sonra aslında aşk filmi değil de çok daha farklı bir film olduğunu anlıyoruz. Robert kaçıyor ve Alice kovalıyor. Bu da filmi izleme merakımızı gerçekten üst boyutlara taşıyor.

Filmin konusundan da bahsettiğimize göre biraz da kendi düşüncelerim hakkında da konuşmak isterim. Filmdeki Robert Freegard denen kişi aslında gerçek bir insan. Robert denen bu kişi tam bir haydut ve onlarca kişiyi dolandırıyor ve hayatlarını mahvediyor. Robert insanlara sadece para kaybettirmiyor onları yıllarca bir köle gibi yaşatıyor. Bu da insanların psikolojik olarak çökmesine sebep oluyor. Bir insanın sizi terör örgütünün hedefi olduğunuzu söyleyip kandırdığını ve bunun karşılığında paranızı aldığını düşünsenize. Hem de bunu yıllarca yapıyor.

Bu filmde de göreceğiniz gibi Robert' ın kurbanları genelde kadınlar. Çünkü Robert kadınları ona karşı olan hisleri için kullanıyor. Genelde ona aşık olan kadınlara ya da çok akıllı olmadığını düşünen kadınlara bu tür işleri yaptırıyor ve onları kullanıyor. Robert aslında bir tür psikolojik sorunlu bir insan. Bu tür insanların beyinlerinde prefrontal korteks denen yapı daha az etkin olduğu için genelde dürtüsel bozukluğa ve suça daha yatkınlardır. Bu konuyu lise de sonuncu sınıftayken öğrenmiştim. Aslında daha karmaşık bir konu ama ben en kolay şekilde anlattım.

Stay with Peace!