Deprem Kuşu film analizi ve düşüncelerim.

avatar
(Edited)

Herkese merhaba.
Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Ben iyiyim. Son günlerde aralıklı oruca uzun bir aradan sonra tekrar başlama kararı aldım. Yaklaşık bir yıldır aralıklı oruç tutmuyordum. İki gün önceden itibaren aralıklı oruca başladım. Buna yavaş yavaş alışmaya başlıyorum. 3 gündür aralıklı oruç tutmak harika diyebilirim. Umarım buna daha hızlı alışırım.

Bugün Deprem Kuşu isimli ilginç Netflix filmi hakkında bir şeyler söylemek istiyorum. Bugüne kadar izlediğim en ilginç filmlerden birisi olduğunu söylebilirim. Çünkü filmdeki karakterler üzerindeki belirsizlik gerçekten çok büyük. Ve tam da bu yüzden filmin sonuna kadar izledim. Bunu kendi isteğimle değil filmin sürükleyiciliği yüzünden yaptım. O zaman bunun bir tür sürükleyici ve gerilimli psikolojik bir film olduğunu söyleyebilirim.

Öncelikle filmin ismini açıklamak istiyorum ama bunu tam olarak açıklamayacağım. Çünkü eğer tam olarak açıklarsam o zaman bunun pek bir anlamı olmaz diye düşünüyorum. Ama şunu bilmelisiniz ki filmin ismi ile film arasında o kadar güçlü bir bağ yok. Biliyorsunuz ki Japonya bir deprem ülkesi ve orada sık sık depremler oluyor. Film boyunca birkaç kere deprem oluyor ve depremden sonra garip bir şeyler oluyor. Filmi izleyince ne demek istediğimi anlayacaksınız.

Lucy Japonya' da yaşayan İsveçli bir kadın ve orada Japonca çevirmen olarak 5 yıldır çalışıyor. Lucy' nin Japonya' da yaşamasının sebebi aslında küçükken yaşadığı travmatik şeyler. Kötü bir çocukluk yaşayan Lucy Japonca öğrenmeye başlar ve büyüyünce de Japonya' ya taşınır. Lucy kendisini bir Japon olarak görüyor. Ve Japonya onun için bir ev gibi ve kendisini de aslında bir Japon olarak tanımlıyor. Lucy aslında küçükken yaşadığı kötü şeyden kaçmaya çalışıyor. Ve çareyi Japonya' da yaşamakta buluyor.

Lucy filmin ilerleyen dakikalarında Lily ile tanışıyor. Lily de Lucy gibi Japonya' ya başka bir ülkeden gelmiş ve oraya ayak uydurmaya çalışan birisi. Lucy' nin farkı çok iyi Japonca bilmesi. Lily ise Japonca öğrenmeye yeni başlıyor ve henüz cafe de sipariş bile verebilecek kadar iyi bir Japoncası bile yok. Lily ve Lucy zamanla arkadaş olmaya başlıyorlar ve beraber vakit geçirmeye de başlıyorlar.

Lucy aslında kendinden emin birisidir ama Teiji ile tanışınca hayatı çok garip ve kötü bir hal almaya başlar. Teiji fotoğraf çekmeyi çok seven ve bunu hobi olarak yapan birisi. Ve çok karizmatik biri olduğu için Lucy Teiji' den çok fazla etkilenir. Anladığım kadarıyla Lucy ne kadar kendinden emin görünen birisi olsa da yine de insanlardan çok fazla olumsuz etkilenen birisi. Bu yüzden filmde ne kadar acı çektiğini görmemek içten bile değil.

Ve filmin asıl olayına da gelecek olursak Lily bir gün ortadan kaybolur ve sürede Teiji de birkaç gün boyunca yoktur. Bu yüzden ortalık karışır ve filmdeki belirsizlik daha da büyür. Aslında filmin en güzel tarafı tam olarak bu. Lily' nin kaybolmasıyla beraber polisler Lucy' yi sorgulamak için karakola götürür ve orada çok farklı şeyler öğreniriz.

Bu filmin fragmanını izlerken aslında bu kadar iyi bir film olacağını hiç düşünmemiştim diyebilirim. Ben aslında bunun bir aşk filmi olduğunu düşünmüştüm başlangıçta ama aslında bu bir tür psikolojik gerilim filmi. Filmdeki belirsizlik bazen o kadar çok yükseliyor ki tek isteğiniz filmin bir an önce bitmesi oluyor. Ama filmin güzelliğinden dolayı da hemen bitmesini istemiyorsunuz. Böyle güzel bir film.



0
0
0.000
15 comments
avatar

Congratulations @mehmetfix! You have completed the following achievement on the Hive blockchain And have been rewarded with New badge(s)

You received more than 100000 upvotes.
Your next target is to reach 110000 upvotes.

You can view your badges on your board and compare yourself to others in the Ranking
If you no longer want to receive notifications, reply to this comment with the word STOP

Check out our last posts:

Hive Power Up Month Challenge - May 2023 Winners List
Be ready for the June edition of the Hive Power Up Month!
Unveiling the Exclusive Web3 Berlin Conference Badge. HiveBuzz Adds a Touch of Excitement!
avatar

Filmi hiç duymamıştım, fragmanı tam da şimdi izledim ve güzel görünüyor. İlgi çekici, genelde böyle fragmanlar çok aldatıcı olur. Filmdeki bütün heyecanlı sahneleri koyarlar ama senin görüşüne güveniyorum. Umarım filmi bir gün izleyebilirim, listeme ekledim ✍️

avatar

İlgi çekici, genelde böyle fragmanlar çok aldatıcı olur.

Evet ben de böyle fragmanların aldatıcı olduğunu düşünüyorum. Ama bu film bambaşka. Eğer durgun filmleri seviyorsan bence kesinlikle izlemelisin. Ama aksiyon ve macera tarzı filmler seviyorsan izlemeni pek tavsiye etmem o zaman. 😀
Görüşüme güvendiğin için teşekkürler. Eğer izlersen bana fikirlerini söylemeyi unutma

avatar

Hareketsiz bir gerilim var sanki filmde. Doğrusu John Wick Chapter 4 tercih ederim. 😂

avatar

Evet hem de aşırı hareketsiz bir gerilim.
John Wick filmlerini genel olarak izlemedim ya nedenini bilmediğim bir önyargım var bu filmlere 😅

avatar

Cüneyt Arkın’ın savaş filmleri gibi. 😂 Sadece film yapmak için çok para harcanmış. Ben aksiyon sevdiğim için izliyorum. Daha fazla aksiyon içeren bir film hatırlamıyorum. 😂

avatar

Tenet var izlemeni tavsiye ederim 😄

avatar

Hatırlıyo gibiyim ama kontrol edicem 😂

avatar

Bu filmin ismini ilk kez duydum aslında genel içerik çokta cazip gelmemişti ancak psikolojik filmi olduğunu okuduğum anda acaba ne zaman izlesem diye plan yaptım😅
Başka film yazılarınızı dört gözle bekliyorum, emeklerine sağlık ✨🌺🌸

avatar

Evet çok fazla olmasa da psikoloji içeriyor bu film. En güzel tarafı da çok fazla gerilimli olması. 😀
Çok teşekkürler.

avatar

Kalitenin diğer adı Mehmetsu olduğu için artık Neksfilzt'e geçilmiş bakıyorum da 🤭.

avatar

Tabi canım ne sandın 😂
Bu harika analiz yeteneğimle analiz etmemi istediğin bir film olursa bilgim olsun cınımm