La Famille Bélier - #trliste 30 Günlük Serüven Gün #1 (Tr-Eng)
Herkese merhaba!
Nasılsınız? İyi misiniz? İyi olmaya çalışıyor musunuz? Dün benim için biraz yoğundu ve enerji emiciydi o yüzden dün gece tek bir harf bile karalayamadım ama bugün konumuz tabii ki de bu değil. Sevgili @mehmetfix'in organize ettiği oldukça ilgimi çeken bir etkinlik için uzun bir süredir listemde olan bir filmden bahsetmek istiyorum. Bu önerdiği konularla içtenliği teşvik eden @/mehmetfix'e teşekkür ederim.
Normalde dokunaklı filmler yerine paranormal ve korku filmleri seçerim izlemek için ama şu sıralar hazır konuları daha önce izlediğim filmlere gelince kendime "Neden olmasın?" dedim. Ve filmin ismi;
Türkçe'ye Hayatımın Şarkısı olarak çevrilmiş olsa dahi belki İngilizce bilen arkadaşlar benimle birlikte bir tahmin yürütebilir. Sonuçta isminde "Famille" var değil mi? Benim aklıma gelen direkt "Bélier Ailesi" oldu. Umarım doğrudur.
Neyse. Uzun zamandır benim için bu kadar duygusal olabilecek bir filmi sadece 2 kez izlemiştim. Bélier ailesi bu listeye üçüncü olarak girdi.
@/mehmetfix'in de önerisi ile detay ve teknik bilgilere girmektense size spoiler vermekten çekinmeyerek film boyunca neler hissettiğimi anlatmak istiyorum. Şimdiden izlemek ister misiniz bilmiyorum fakat spoiler uyarısını yapmak isterim.
Filmin ilk 1 saati aslında klasik lise ergen sorunları ile geçti ve ben çok sıkıldım. Hatta bir ara kapatıyordum neredeyse fakat başrol olan, kapakta görebileceğiniz genç kızın ailesinin tamamının işitme engelli oluşu beni biraz kalmaya itti çünkü genelde gördüğüm bu tipleme senaryolarda ne olursa hep sonda oluyor.
Sıkıcı ve klasik bir ergenlik döneminde ailesinin kendi dünyaları dışındaki herkesle iletişimi sağlayan bu genç kız filmin ilerleyen dakikalarında kendine bir hayat amacı buluyor. Şarkı söylemek. Onun bu amacı bulmasıyla bir anda kendi lise yıllarımı hatırladım. Sesim daha net oturmamışken o meşhur Whitney Houston'un yüksek notalarına çıkmak adına aldığım derin nefesleri ve kıpkırmızı olana kadar yaptığım nefes pratikleri ve piyano çalışmalarımı hatırlattı.
Zaten orada benim ipim koptu ki diğer türlüsü imkânsız. İnanır mısınız? Bir zamanlar altı boş olmayan bir istekle diyordum "Ben sanatçı olacağım." diye.
Film biraz daha ilerlediğinde ise bu tatlı genç kızın ailesinin davranışlarına, özellikle babasının onun çevirilerine güvenmeyip (kendi kızına nasıl güvenmez?) onu bir nevi zorla gönderdiğinde de çokça sinirlendim. Yani bu kız hayatını yaşı küçük olsa dahi size adamış ve siz sadece istediği bir şey varken onun üzüntüsüne ortak olmak yerine üzerine tuz biber oluyorsunuz. Ah ben olsam daha farklısını yapmazdım fakat eminim çok daha sinirli olurdum ve bu sinir de davranışlarıma yansırdı.
Benim için öldürücü yere gelelim de daha fazla hatırladıkça sinirlenmeyeyim 😁
Baba, kızının sesini duyamadığı için katıldığı koro gösterisinde bir şey anlamıyor hâliyle. Ki burada da biraz üzüldüm. Yani yapılabilecek o kadar şey varken, yeni uygulanmaya başlayan televizyondaki çevirmenler gibi, hiçbir şey yapılmaması hem üzdü hem sinirimi bozdu.
Daha sonrasında baba yüreği mi dersiniz ne dersiniz bilmiyorum fakat tepkisiz kalmak zorunda bırakıldığı koro gösterisinden sonra eve döndüler ve kızının şarkı söylemesini hissetmek istedi ki işte tam bu noktada bir ebeveyn olduğunu hissettirdi. Yani dünyaya getirdiğin çocuğun için dünyayı yakmayacaksın da ne yapacaksın?
Tam bu sahnede baba benim gönlümü kazandı.
Sonra kızı gecenin bir yarısında kaldırınca dedim "Tamam! İşte ebeveynlik." Kendinin ileride zorlanacağını bilse de (kızın çevirmenliği) kızının hayalleri için bunları yapması beni oldukça duygulandırdı. Hani durumunuz aynı olmasa bile benzer bir anne-baba desteği beklediğiniz zamanlar aklınıza gelir ya bu tarz bir şey izlediğinizde. Heh.. Tam olarak onu yaşadım.
Filmin son 40-45 dakikası benim için o kadar duygusal hız treni gibiydi ki kendimi tepetaklak olmuş gibi hissettim. Film bittiğinde her zamanki yerinde, kafamın üstünde olan Cub kucağıma düşünce tişörtümdeki damlaları gördüm.
Bazen bazı şeylerin sizin için kesinlikle aynı olmaması ve bağdaştırmanız günün sonunda sizin için hüzünlü olabiliyor. Bende tam olarak bunu yaşadım ama sonra çok tatlı biri bütün moralimi yerine getirdi. Ve benim için yara kabuklarının üzerinin biraz kaşınması gibi bir kaşıntı olarak kaldı o gün.
Çok geveledim. Hem de çok. Ama sanırım amacımda biraz buydu. Bu yüzden biraz daha gevelemeden bu yazıyı bitirsem iyi olacak.
Bugünlük duygu hız trenimden ve benden bu kadar. Bir sonraki serüven bölümünde görüşmek üzere. Kendinize dikkat edin, sağlıklı kalın ve lütfen unutmayın ki;
Bu dünyada sizden başka bir tane daha yok.
Hello everyone!
How are you? Are you okay? Yesterday was a bit busy and energy-sucking for me, so I couldn't scribble a single letter last night, but of course that's not our topic today. I would like to talk about a film that has been on my list for a long time for an event organised by dear @mehmetfix that I am very interested in. I would like to thank @/mehmetfix for encouraging sincerity with these suggested topics.
Normally, I choose paranormal and horror films to watch instead of touching films, but nowadays, when it comes to movies that I have already watched, I said to myself "Why not?" And the name of the film;
Even though it was translated into Turkish as "The Song of My Life", maybe friends who know English can make a guess with me. After all, there is "Famille" in the name, right? What came to mind directly was "Bélier Family". I hope it's true.
Anyway... For a long time, I had watched a potentially emotional movie only twice. The Bélier family came in third on this list.
With @/mehmetfix's suggestion, instead of going into details and technical information, I would like to tell you what I felt during the whole movie without hesitating to give you spoilers. I don't know if you want to watch it already, but I would like to warn you about spoilers.
In the first hour of the film, it was actually filled with classic high school adolescent problems, and I was very bored. I almost turned it off for a while, but the fact that the family of the young girl, who is the protagonist, and who you can see on the cover, is all hearing disabled, pushed me to stay a little bit, because in the scenarios I usually see this type of scenario, whatever happens is always at the end.
In a boring and classic adolescence, this young girl, who communicates with everyone outside her family's world, finds a life purpose for herself in the later minutes of the movie. To sing. With her finding this purpose, I suddenly remembered my own high school years. It reminded me of the deep breaths I took to reach the high notes of the famous Whitney Houston when my voice was not yet clear, and the breathing practices and piano practices I did until I turned red.
That's where my string was broken, otherwise it's impossible. Believe it or not, there was a time when I used to say, "I'm going to be an artist."
When the movie progressed a little further, I was very angry at the behaviour of this sweet young girl's family, especially when her father did not trust her translations (how could he not trust his own daughter?) and sent her away by force. I mean, this girl has devoted her life to you, even if she is young, and you are just adding salt and pepper to her sorrow instead of being a partner in her sorrow when there is something she wants. Oh, I wouldn't have done it differently, but I'm sure I would have been much more angry and this anger would have been reflected in my behaviour.
Let's come to the killing point for me so that I don't get angry as I remember more 😁
Since the father cannot hear his daughter's voice, he doesn't understand anything in the choir performance he attends. I mean, while there were so many things that could have been done, I was both saddened and annoyed by the fact that nothing was done, like the translators on television, which had just started to be implemented.
Afterwards, I don't know whether you can call it a father's heart or not, but after the choir performance where he was forced to remain unresponsive, they returned home and he wanted to feel his daughter singing, and at this point he made me feel that he was a parent. I mean, what are you going to do if you don't burn the world for the child you brought into the world?
Right in this scene, the father won my heart.
Then when he woke her up in the middle of the night, I said, "Okay! That's parenting." I was very touched that he did this for his daughter's dreams, even though he knew that he would have difficulties in the future (the girl's translation). You know when you watch something like this, you think of times when you expect a similar parental support even if your situation is not the same. Heh... That's exactly what I experienced.
The last 40-45 minutes of the movie was such an emotional roller coaster for me that I felt like I was upside down. When the movie was over, I saw the drops on my t-shirt when the Cub, which was in its usual place, above my head, fell on my lap.
Sometimes some things are not exactly the same for you and you associate them, and at the end of the day it can be sad for you. This is exactly what happened to me, but then a very sweet person lifted my spirits. And for me, that day remained as an itch like a little itching on the wound scabs.
I mumbled a lot. A lot. But I think that was a bit of my aim. So I'd better finish this post before I babble a little more.
That's all from my emotional roller coaster and me for today. See you in the next adventure chapter. Take care , stay healthy and please remember that;
You are the only one of you.
Fotoğraflar filmden ekran görüntüleridir.
The photos are screenshots from the movie.
Editing was done using Adobe Express/free version.
Editler Adobe Express/ücretsiz üzerinden yapılmıştır.
All of my content is written in Turkish first and then with the help of translators and dictionaries below translated in English.
https://www.seslisozluk.net
https://www.deepl.com/translator
P.S. If you know English AND Turkish, I do that too... If you see a translation discrepancy that was on purpose. I did think this is as proper as I could do. Because there are many differences between these languages.
Not: Hem Türkçe hem de İngilizce biliyorsanız, ben de biliyorum... Eğer çeviri farklılığı görürseniz bunun bilinçli olduğunu bilin lütfen. Bunu yapabileceğim en uygun şekilde yaptığımı düşünüyorum. Çünkü bu iki dil arasında çok fazla fark var.
❤️🔥
I can understand why this movie hit the way it did, to you.
Bless those kind spirits.
!LUV
!PIZZA
@pravesh0 sent you LUV 🙂 (8/10)
Made with LUV by crrdlx
There will always someone or something to kill right? So why don't we use our motivation to protect someone we brought to this world?
I think this one is blessed already. 'Cause almost everyday, we talk, you know 💁♀️ I am blessing with my presence 😂 Just joking but I hope he is and will be fine and all.
Oh and kolay gelsin to him (if he reads this) with dealing with ✨ my head problems ✨
!LUV
@pravesh0 sent you LUV 🙂 (9/10)
Made with LUV by crrdlx
Başarılı bir konu seçimi. Başarılı bir yazıydı. Filmi, ilk önce izlenecekler listeme aldım. Teşekkür ederim. Düzenli olarak yazmanızı tavsiye ederim. Başarılar diliyorum :)
Teşekkür ederim. Kesinlikle tavsiye ederim. Özellikle de biraz duygulanmak istediğiniz zamanlarda mutlaka izlenmeli.
@tipu curate 10
Upvoted 👌 (Mana: 0/60) Liquid rewards.
Desteğin için teşekkür ederim ✨
Harika bir film incelemesi olmuş. Babanın kızının şarkısını duyamadığı sahneyle ilgili anlattıkların çok içten. Bu tarz filmlerdeki derin bağları hissetmek gerçekten özel bir duygu.
Deneyimini paylaştığın için teşekkürler 🤗 Serüvene katılmana çok sevindim. Sonraki yazıların merakla bekliyorum 🌸
Hissettiklerimi olduğu gibi aktarmaya çalıştım. Umarım bir nebze de olsa başarabilmişimdir.
Uğradığın ve güzel sözlerin için teşekkür ederim ✨
Yay! 🤗
Your content has been boosted with Ecency Points, by @bemier.
Use Ecency daily to boost your growth on platform!
Support Ecency
Vote for new Proposal
Delegate HP and earn more
Konusuyla farklı ve insanlara belki de ders niteliği verecek olan başarılı bir film gibi görünüyor. Her ne kadar kızın babası şarkıyı duymuyor olsa da ona vermiş olduğu destek ve yanında oluşu bile, Kızının amacına ulaşmasında önemli rol oynayacaktır.
Evet, çok önemli bir rol oynadı ki filmin sonu da tamamen bu rolün önemini gösterdi.
Uğradığın için teşekkür ederim ✨
Ben bu filmi izlemedim ve sanki pek benim tarzım gibi değil ama bir yandan da bu tarz filmleri izlemeyi seviyorum. Doğru mu düşünüyorum bilmiyorum ama bana Whiplash'i anımsattı bu film
Bence de tarzın gibi değil. Yani en azından Yüzükler Efendisi'ni düşününce. Daha çok yılbaşı romantizmi sevenler için desem daha uygun olabilir. Whiplash'i çok andırmadı bana ama drama evet.
Uğradığın için teşekkür ederim ✨
!LUV
@pravesh0 sent you LUV 🙂 (5/10)
Made with LUV by crrdlx
!PIZZA
!HBIT
!LADY
$PIZZA slices delivered:
@pravesh0(4/5) tipped @bemier
Selamlar @bemier. Filmin konusu bir yana kendi duygularınla harmanlayarak bu yazıyı ortaya koyman çok güzel olmuş. Bence, kendimizden bir şeyler bulduğumuz her şey mutlaka zihnimizde/gönlümüzde yer eder, ya da belki yer etmiş olanları açığa çıkarır.
Tekrar selamlar...
Merhaba @m1alsan! Serüven için önerilen konunun bu kadar güzel olması beni bu yazıya itti açıkçası. Ve bu filmin bende bu kadar yer edinmesinin asıl sebeplerinden biri yaşanmışlık ve yaşanmamışlıklar. Acımadan yara bandını çekti diyebilirim bir noktada ki normalde bu tarz filmlerde etkilenen bir insan değilim.
Uğradığın ve düşünceli yorumun için teşekkür ederim ✨