El Hoyo - The Platform hakkında düşüncem / My opinion about El Hoyo - The Platform (Tr-Eng)
Herkese merhaba!
Nasılsınız? Umarım iyisinizdir, iyi olmaya çalışıyorsunuzdur. Ben bir süredir soğuğa adapte olmaya çalışıyorum. Bir noktada bilinçli olarak vücut sıcaklığımı yazın olduğundan daha aşağıya çekmeye çalışıyorum. Biraz garip gelebilir belki, ben başkasının böyle bir şey yaptığını duymamıştım çünkü. Bunu da 2 kere hipotermi geçirdikten sonra yapmaya başladım. Çok ciddi sıcaklık değişimlerine maruz kalmamak için.
Neyse...
Bu kadar soğuk olmuşken kendime dedim ki; "Beril, senin artık ince polarınla ve kahvenle bir film izleme vaktin geldi." Ve bende ne yaptım? Tabii ki de izledim. Yılbaşı yaklaştığı veya Kasım'da Aşk Başkadır temalı şeyleri izlemeyi çok da sevmediğim için gittim kendime biraz gerilim biraz da iç gıdıklayıcı bir şey aradım. O kadar da iç gıdıklayıcı olmadı tabii ki ama bulduğum film;
El Hoyo, The Platform
El Hoyo, İngilizce'ye The Platform olarak çevrilmiş. Aslında itiraf etmeliyim ki bu filmi ilk çıktığında izlemiştim. Tekrar izlenebilecek bir film mi? Büyük ihtimalle hayır. Kesinlikle ilk izlediğim kadar bir rahatsızlık hissetmedim. Gerçeği çoğu detayını unutmuşum. Hiç izlememişim gibi oldu bir noktada da. Kahvemle güzel oldu.
Bir de sanırım bir uyarıda bulunsam iyi olacak film hakkında. Filmde vahşet var. Yamyamlık olarak sayılabilecek davranışlar da bulunuyor. Diğer davranışlar zaten her izlediğim aksiyon veya korku filmlerinde görebileceklerimiz. Bir de film hakkında ayrıntı vermekten kaçınmadan konuşacağım. Yani her yeri spoiler dolu olacak 😁
Uyarımı da elimden geldiğince yaptığıma göre devam edelim.
Film jenerik olarak isimlerin gösterilmesi ve geri sayım gibi olan tokmak sesleri ile başlıyor ve karakterin gözlerini açmasıyla da tam anlamıyla başlamış oluyor. Bence bu tam bir klasik. Filmleri bu tarz davranışlar başlatıp ve bitirmekle her hangi bir sorunum yok fakat çok bayağılaşmadı mı artık? El Hoyo, bir 2019 filmi olduğundan bu akımın zirvesi olduğunu düşündüğüm bir dönemde bu normal olabilir elbette, bir yandan da bunu o kadar çok gördüm ki biraz daha maruz kalırsam hiç izlemeden kapatacağım eski ya da yeni demeden.
Bu tatlı insanın böyle tatlı göründüğüne bakmayın, filmin ilerleyen dakikalarında içinden minik bir şeytan çıkıyor.
Hayatta kalmaya çok odaklanmış bu huysuz adam etliye sütlüye dokunmayan tiplerden. Karşısındakinin fiziksel gücünün en az olduğu zamanda saldırmaya hazır olduğunu net bir şekilde görebiliyorsunuz. O sinsilik var biraz.
Goreng yeni uyandığında neye bulaştığını anlamak için bence gayet mantıklı sorular sorarken bu sistemde kalan son iki ayını bitirmeye çalışan Trimagasi o kadar sinir bozucu cevaplar verdi ki, özellikle de "Belli ki." diyerek. Evet, sorduğu soruların cevapları kendi kendine anlayamayacağı şeyler değildi elbette ama fazladan sinir bozucu olmaya çalışıyormuş gibi geldi bana.
İlk bir ay her katılımcıya verilmiş bir nesne seçme hakkında Gregor'un seçtiği kitabı hem sesli hem de kendi içinde okuyarak, bazen çıplak yoga yaparak bazense de alt katta bulunanların vahşiliklerine tanık olarak geçti.
Sizin üstünüzde bulunan katların artıklarını, pisliklerinden arındırarak hayatta kalmanıza yetecek kadar yemek yemeye çalıştığınızı bir düşüncenize. Bir de her ay değişen katlarla birlikte şansınıza bağlı olarak bulunduğunuz kata hiç yemek ulaşmaması kesin. Gözlemlediğim kadarıyla 100. katın altına yemek neredeyse hiç ulaşmıyor ve toplam 333 kat var.
Geçen her günde biraz daha olaylar karışırken ilk günlerden birinde Gregor sonraya saklamak için bir elma koydu cebine ve platform aşağı indikten sonra cebindeki elmadan dolayı odanın sıcaklığı öyle bir arttı ki nefes dahi alamadı. Trigamasi bunun sebebinin cebindeki elma olduğunu söyledi ve hemen ardından da Gregor elmayı platforma doğru fırlattı.
Platform düzeninin amacı insanlara kolektif bir yardımlaşma bilinci yaratmaya çalışmak. Aslında güzel bir amaç FAKAT Moslow Amcanın ihtiyaçlar hiyerarşisi devreye girdiğinde insanların kolektif bilinç taşıyabilmesi imkânsızlaşıyor. Bireysellik daha da ön plana çıkıyor. Barınma ile sorunu olmayan birisi ilk önce güvenliğine dikkat eder. Bu durumda da aynı katta bulundukları insana güvenmek zorundalar fakat aynı zamanda da güvenemezler.
Bir de bu güvenme durumunu geçelim, yemek. Açken kattaki diğer insan potansiyel katil ve aynı zamanda da yemektir. Ki film boyunca da buna birçok kez şahit oldum.
Bu sahnede ise yeni başlayan ayla birlikte katı değişen ikili 171. kata düşüyor. Yani bu da yemek yok demek. Huysuz Trigamasi uykudayken Gregor'u tamamıyla bağlıyor ve yemeye hazırlıyor. Hatta birkaç gün buna direnmeye çalışıyor ama bir süre sonra kasık tarafına yakın bir yerden kesmeye başlamışken biri Gregor'u kurtarıyor. Bu kurtarıcı sonla oldukça alakalı olduğu için detay vermeyeceğim 😁
Bu kurtarıcı Trigamasi'yi öldürüyor ve Gregor bir süre Trigamasi'yi zorlanarak da olsa yedi. Yeni ay başında karşısına gelen kadın ve yanına seçme hakkını çok sevdiği köpeğini alarak bence harcıyor. Hatta bu köpek yüzünden başları derde girdiği de oluyor çünkü bir parça yemeği alıp kaçıyor.
Bu Panna Cotta'da bir kıl görüyor şef. Hani platformdan aşağıya kadar ulaşmayan ama Michelin restoranları düzeyinde hazırlanan yemeklerden birinde. Tabii saçı düşen kişinin sonu da iyi olmuyor. Böyle bir sistemde iyi yemek hazırlamaya çalışmak da bambaşka bir şey olsa gerek.
Bu yüzden de bu sistemin kötü olduğunu, insanları yamyamlığa sürüklemekten başka bir işe yaramadığını anlatabilmelerinin yolunun yukarıya hiç dokunulmamış bir yemek olduğunu söylüyor bilge birisi. Onlar da bunu gerçekleştirmek için en alt katta kadar platformla birlikte iniyorlar. Ve Pano Cotta'yı bütün zorluklara rağmen korumayı başarıyorlar. Fakat 333. katta karşılarına hiç beklemedikleri bir şey çıkıyor. Bu yazının başlangıcında bahsettiğim kurtarıcının kızına ulaşıyorlar.
Kız da aç olduğu için "Panna Cotta bizim mesajımız." diyerek hayatları pahasına korudukları tatlıyı kıza yediriyorlar. Tabii bununla birlikte artık mesajları "O bizim mesajımız." oluyor çünkü platformun kurucuları 16 yaşından küçük birisinin olmaması konusunda oldukça tutucular.
Bundan sonrası zaten ucu açık bırakılmış bir son oluyor.
Aslında film ilk izlenimde gayet iyi. Yeterli gerilim, aksiyon, gizem var. Benim tabirimle de iç gıdıklayıcı şeyler de var. Tekrarlıyorum kendimi biraz ama peki ikinci kez izlenir mi? Kesinlikle hayır. Aynı tadı vermiyor. Bir de sonunun bu kadar açık uçlu olması ve ikinci filmin olmaması oldukça sinir bozucu. Evet, başrolün deneyimleri ön planda ama aynı şekilde sistemdeki gelişmeler veya değişimler hakkında da eklemeler olsaymış çok daha beğenebilirdim.
IMDB puanı 7 olan bu film bence bir 7'den çok 5.5 ya da 6'lık. Gerilim, korku ve bilim kurgu için çok da kötü değil gibi. Bu elementlerin üçü yan yana geldiklerinde çıta çok yükseliyor sanırım. Bu filmde çıtayı bazı detaylardan dolayı geçememiş gibi.
Evet, bugünlük benden bu kadar. Beynim yanmaya başladı. Fiziksel olarak oldukça gerilmiş hissediyorum. Bunun sebebi de büyük ihtimalle soğuk. O yüzden kendimi daha fazla zorlamadan kaloriferi açıp yorgan altına gireceğim 🤣 Kitabımı ve yeşil çayımı 😒 unutmadan tabii ki.
Kendinize dikkat edin, sağlıklı kalın ve lütfen unutmayın ki;
Bu dünyada sizden başka bir tane daha yok.
Hello everyone!
How are you doing? I hope you are well, trying to be well. I have been trying to adapt to the cold for a while. At some point, I consciously try to lower my body temperature to a lower level than in the summer. Maybe it may sound a little strange, because I have never heard of anyone else doing such a thing. I started doing this after I had hypothermia twice, so as not to be exposed to very serious temperature changes.
Anyway...
When it was this cold, I said to myself; "Beril, it's time for you to watch a film with your thin fleece and coffee." And what did I do? Of course, I watched it. Since New Year's Eve was approaching and I didn't like to watch things with the theme of "Love is Different in November", I went looking for something a little suspenseful and a little tickling. Of course, it wasn't that tickling, but the film I found was;
El Hoyo, The Platform
El Hoyo, translated into English as The Platform. Actually, I have to admit that I saw this film when it was first released. Is it a film to watch again? Probably not. I definitely didn't feel as uncomfortable as the first time I watched it. In fact, I forgot most of the details. At some point, it was like I'd never seen it. It was good with my coffee.
And I think I'd better make a warning about the film. There is brutality in the film. There are behaviours that can be considered cannibalism. Other behaviours are what we can see in every action or horror movie. I will also talk about the film without avoiding giving details about it. So it will be full of spoilers 😁
Now that my warning has been given to the best of my ability, let's move on.
The film starts with the credits showing the names, and the gavel sounds like a countdown, and it literally starts when the character opens his eyes. I think this is a classic. I don't have any problem with starting and ending films with this kind of behaviour, but hasn't it become too cheesy? Since El Hoyo is a 2019 film, this may be normal at a time when I think it is the peak of this trend. Of course, on the other hand, I have seen this so much that if I am more exposed to it, I will turn it off without watching it at all, without saying old or new.
Don't be fooled by how sweet this sweet person looks, a little devil comes out of him in the later minutes of the film.
This grumpy man, who is very focused on survival, is the kind of person who thinks like not my milk not my farm. You can clearly see that he is ready to attack when his opponent's physical strength is at its lowest. There's a bit of that sneakiness.
When Goreng just woke up, he asked reasonable questions to understand what he was getting into, while Trimagasi, who was trying to finish his last two months in this system, gave such annoying answers, especially by saying "Obviously.". Yes, the answers to the questions he asked were not things he could not understand on his own, but it seemed to me that he was trying to be extra annoying.
The first month was spent reading Gregor's chosen book both aloud and in person, sometimes doing naked yoga and sometimes witnessing the savagery of the people downstairs.
Imagine that you are trying to eat enough food to survive by cleaning the leftovers and dirt of the floors above you. Also, with the floors changing every month, it is certain that no food will reach the floor you are on, depending on your luck. As far as I have observed, food almost never reaches below the 100th floor and there are 333 floors in total.
On one of the first days, Gregor put an apple in his pocket to save it for later, and after the platform went down, the temperature of the room increased so much because of the apple in his pocket that he could not even breathe. Trigamasi said it was because of the apple and immediately afterwards Gregor threw the apple towards the platform.
The purpose of the platform layout is to try to create a collective sense of cooperation. It is actually a good aim, BUT when Uncle Moslow's hierarchy of needs comes into play, it becomes impossible for people to have a collective consciousness. Individuality becomes more prominent. Someone who does not have a problem with shelter pays attention to safety first. In this case, they have to trust the person on the same floor, but at the same time they cannot trust them.
And let's skip this trusting situation, food. When you are hungry, the other person on the floor is a potential killer and food at the same time. And I witnessed this many times throughout the film.
In this scene, the duo, whose floor changes with the new moon, drops to the 171st floor. So that means no food. Grumpy Trigamasi completely binds Gregor while he is asleep and gets him ready to be eaten. He even tries to resist this for a few days, but after a while, someone saves Gregor as he starts to cut near his thigh. I will not give details as this saviour is quite relevant to the ending 😁
This saviour kills Trigamasi and Gregor eats Trigamasi for a while, albeit with difficulty. At the beginning of the new month, I think he spends it with the woman who comes to him and the dog he loves very much. They even get into trouble because of this dog, because it takes a piece of food and runs away.
The chef sees a hair in this Panna Cotta. You know, in one of the dishes that don't reach all the way down from the platform but are prepared at the level of Michelin restaurants. Of course, the person whose hair falls off does not end well. Trying to prepare good food in such a system must be a completely different thing.
Therefore, a wise person says that the way to explain that this system is bad, that it does nothing but drive people to cannibalism, is a meal that has never been touched upstairs. To make this happen, they go down to the lowest floor with the platform. And they manage to preserve the Panna Cotta against all odds. But on the 333rd floor, they come across something they never expected. They reach the daughter of the saviour I mentioned at the beginning of this writing.
Since the girl is also hungry, they say "Panna Cotta is our message" and feed the girl the dessert they have protected at the cost of their lives. Of course, with this, their message now becomes "She is our message" because the founders of the platform are very conservative about not having anyone under the age of 16.
After that, it's an open-ended ending.
Actually, the film is quite good on first impression. There's enough thriller, action, mystery. There are also what I would call tickling things. I'm repeating myself a bit, but is it worth a second viewing? Absolutely not. It doesn't give the same taste. Also, it is quite annoying that the ending is so open-ended and there is no second film. Yes, the experiences of the lead are at the forefront, but I would have liked it much more if there were additions about the developments or changes in the system.
With an IMDB score of 7, I think this film is more of a 5.5 or 6 than a 7. It's not too bad for thriller, horror and science fiction. I think the bar gets very high when these elements come side by side. In this film, it seems like it could not pass the bar due to some details.
Yeah, I'm done for the day. My brain is on fire. I feel physically quite tense, probably because of the cold. So I will turn on the radiator and get under the blanket without forcing myself any more 🤣 Without forgetting my book and my green tea 😒 of course.
Take care, stay healthy and please remember that;
You are the only one of you.
All of my content is written in Turkish first and then with the help of translators and dictionaries below translated in English.
https://www.seslisozluk.net
https://www.deepl.com/translator
P.S. If you know English AND Turkish, I do that too... If you see a translation discrepancy that was on purpose. I did think this is as proper as I could do. Because there are many differences between these languages.
Not: Hem Türkçe hem de İngilizce biliyorsanız, ben de biliyorum... Eğer çeviri farklılığı görürseniz bunun bilinçli olduğunu bilin lütfen. Bunu yapabileceğim en uygun şekilde yaptığımı düşünüyorum. Çünkü bu iki dil arasında çok fazla fark var.
Merhaba arkadaşım sayende filmi izlemiş kadar oldum ki bu tarz filmleri pek izlemem 😂 Ama o kadar akıcı ve heyecanlı anlatmışsın ki merakla okudum.. Ellerine sağlık
Biraz da amacım buydu aslında. Çünkü herkesin izleyemeyeceğini düşündüğüm bir filmdi. Sanırım böyle gerçekten iyi oldu.
Uğradığım için teşekkür ederim ✨
@tipu curate 3
Upvoted 👌 (Mana: 30/60) Liquid rewards.
Teşekkür ederim ✨
Yay! 🤗
Your content has been boosted with Ecency Points, by @bemier.
Use Ecency daily to boost your growth on platform!
Support Ecency
Vote for new Proposal
Delegate HP and earn more
Çok güzel ve uzun bir film analizi olmuş. Çok beğendim.
Platform filmini ben de iki kere izledim bu arada. İlk çıktığında izlemiştim ve pek bir şey düşünmemiştim ama ikincisinde biraz deşhete kapıldım. Filmin konusu çok iyi ve çok farklı.
ayrıca karakterleri çok güzel anlatmışsın bu arada. Ellerine sağlık 😀
Destan yazmalarıma başladım ben tekrar gerçekten 😂 Bir yandan da böyle daha çok içime siniyor.
İlk izlediğimde biraz vermek istediklerini hissetmiştim fakat üzerine herhangi bir düşüncem olmamıştı fakat ikinci kez izleyince üzerine düşünebildim. Ama dediğim gibi birinci izleyişte ne aldıysan aldın duygusal olarak ikincide kesinlikle aynı etki yok.
Farklılık konusunda uğraşılmış. Konu harika. Bir de Squid Game akınından daha önce olması beni biraz daha sevindirdi ne yalan söyleyeyim.
Uğradığın ve nazik sözlerin için teşekkür ederim ✨
Split ikinci kere izlediğimde aynı zevki almıştım ben mesela 😀
Sanırım herkes beğendiği konuda bir şeyleri seviyor ve ikinci kere izleyince yine aynı zevki alıyoruz.
Güzel bir paylaşım olmuş @bemier, ellerine sağlık. Bu filmi ben de izlemiştim zamanında, tek kelime ile "değişik" bir film. Şimdi yazdıklarını okuyunca Cube filmi geldi aklıma.
Tam bir klasik. Severim de. Korku, gerilim ve thriller sevdalısıyım. Önerilere de açığım @m1alsan 🤣 Şu sıralar araştırmaya zamanım yok, sadece izleyebilecek kadar. O izleme zamanını da araştırmaya ayırmak istemiyorum açıkçası 😂
Uğradığın için teşekkürler ✨
sana iyi geliyorsa bu yöntem uygulanabilir aslında, kulağa mantıklı geliyor. şifalar dilerim ayrıca 🌸
bu filmi ilk çıktığında izlemiştim, o tiksindirici sahnelere bakmak biraz zordu ama en beğendiğim filmlerden biri olmuştu. aslında puanı daha yüksektir diye tahmin etmiştim, değilmiş 🤷♀️
niyeti bu olsa da yukarıdakilerin gıcık bir şekilde titizlenerek yemek hazırlamasına, sanki bir krala sunum yaparmış gibi hareketlerine sinir oluyordum. 'aşağıda işeyecekler, sırf daha alttakilere pislik yapmak için' diyordum içimden. :/
ellerine sağlık, bu filmi seninle tekrar izlemiş gibi hatta yaşamış gibi oldum. anladım ki tıpkı bu filmdeki gibi insanlar asla o kolektif bilince ulaşamayacaklar. kimse kendi hakkına razı olmayıp da gözü hep bir başkasında oldukça.
İşe yaramadı 🙃 Daha aralık gelmeden donuyorum ve yaptığımı yapamadım, belki de yaklaşık 9 aydır kortizon almamış olmamın bir etkisi olabilir. Kısacası donuyorum 🤣
Bende bu kadar yüksek olmasına şaşırdım aslında. Evet, berbat değil ama hitap ettiği kitlenin biraz daha cimri davranacağını düşünmüştüm.
DEĞİL Mİ? Bu kadar "kötü" insan varken mutfaktakilerin bu hastalıklı düşünceleri her şeyin üzerine tuz biber oluyor. Hastalıklı bir sistemde doğmuş, yetişmiş insanların daha da hastalıklı bir sistemle olan sınavlarından güzel bir sonuç vermesini beklemek yine aynı hastalıklı düşüncenin ürünü değilse de nedir? Harika sorular sorarım değil mi? 🤣
Uğradığın ve güzel dileklerin için teşekkür ederim ✨
soğuktan ağlamış biri olarak dayanamazdım ben🙊
bazen istediğimiz gibi olmaz, sana ne iyi geliyorsa onu yapman daha iyi o zaman:)
kesinlikle öyle 🙆♀️